2 Kasım 2007 Cuma

Yeniden Gülümseme

Gülümseme...
Her adımda biraz ilerliyorum, ama her şey aynı. Bu tekdüzelikle savaşmaya çalışıyorum. Anlamsız. Tam pes edip, diz çökecekken bir ağaç görüyorum ufukta. Tüm gücümle yaklaşıyorum, koşarak.

Görünüşü ne kadar huzur dolu, yeşil yeşil parlamasını sağlıyor üzerine düşen ışık, gölgesi ise ne kadar da serin. Şüphe ediyorum gerçekliğinden her şeyin, ona dokunmak istiyorum.

Tam ulaşacakken gövdesine, patlak veriyor bir fırtına, savuruyor bedenimi. Son anda tutunabiliyorum gövdesine, iri dikenler batıyor tenime. Kanımla ıslanıyor, ısınıyor gövdesi. Sonsuz dinginlik dönerken kaosa, yüzümde bir gülümseme; mutluluk yoksa bile acı var, yaşadığımı hissediyorum yine.

...Yeniden
Yeniden acıyı hissetmeye başladım, ayılmış olmalıyım. Gözlerimi kırpıyorum, değişen bir şey yok; zifiri karanlık… Belki de karanlıkta o kadar fazla kaldı ki gözlerim görmüyor artık.

Kurtulamıyorum bileklerime bağlı bu zincirlerden, batıyorlar derinliklerine etimin. Her hareket ettiğimde daha da derine… Kıpırdamadan durmaya çalışıyorum, tutuyorum nefesimi. Midem kasılıyor, sıkışıyor göğüs kafesim. Duvara yaslanıyorum, o kadar soğuk ki, tenim alev alev yanıyor; hissediyorum sıcağı, acıyı.

Tekrar kendimden geçiyorum.

(Yeniden Gülümseme, 2005 Yazında kısa süre aralıklarıyla yazılmış iki ayrı metin olup, yeniden düzenlenip bir araya getirilip yayımlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Defteri kurcala!